Normallik ve Kimya Üzerine (Derya Cesur)

Bazen gece dolar insanın göğüs kafesine…

Buna benzer bir cümleydi kitaptaki…

Ne mümkün sözün melankolisine kaptırmamak kendini…

 Hele yazın ilk günü, bir sonbahar kandırmacası ise hava…

 Dışarıda hayat sürekli ve bağımsız değişkenleriyle akarken, ve ben bir çorbaya karmaşık bir deney muamelesi yaparken mutfakta, kitabın arka sayfasına biraz kimya bulaştı. 

Bunalım, kıskançlık, yer değiştirme isteği…

 Elif Şafak-Firarperest…


Bir kadın.. Bir eş… Bir anne.. Başarılı bir yazar… Bir gezgin…

 Satırların arasında ne çok rastladım kendime ve aynı derecede hayıflandım onları bir başka kadın yazdı diye… 

Sözcüklerin dünyası her hayatı kıskanılır yapmaya muktedir.

 Ne zordur kendi yarattığın, kendi dilinden konuşturduğun o dünyayı bırakıp da dışarıdaki gürültüye ayak uydurmayı başarmak.

.Bizler bile okuyucu olarak bir kitaba sığınırken bulmuyor muyuz kendimizi çoğu zaman…Sözcüklerin içinde bir yaşam kurmuyor muyuz ? Sessiz, huzurlu ve tılsımlı…

 Olmaz mı hiç çevirdiğiniz sayfalara yandığınız?

 Bitmese hiç…ve mecbur kalmasam aynı döngüye …

 Aynı sokaklara… Aynı insanlara… Aynı diyaloglara… 

Peki bir yazar için mümkün müdür normal biri olmak? Bir kadın yazar için?...

 Normal bir eş, normal bir anne? 

Yeni bir hayat yaratıp, içinde yeni yaşamlar var eden biri neresinde durur normalliğin? 

Bir elinizde çorba kaşığı, diğerinde kitap tutuyorsanız,

 hava kurşun gibi ağırsa ve sürükleyemiyorsanız ayaklarınızı yüreğinizin götürdüğü yerlere,

 dışarıya baktığınızda dikkatinizi çeken şeyler çirkin binalar ve delik deşik yollarsa,

 yoksa telvelerde görünen üç tane uzun yol, 

ya çorbadan vazgeçin ya kitaptan, kimyanız bozulmadan…                          01.06.2011 

Yorumlar

Bu Haftanın Çok Okunanları

Hayat Mutlu Olunca Güzel (İzel Kaya)

Bir Genç Haykırıyor (Fatma Nur Yıldız)