OYUN

Sence de Bir tepeden aşağıya gürültüyle yuvarlanan kayalara benzemiyor muyuz? Önüne ne çıkar ve yol nerede biter bilmeden yer çekimine mecburen boyun eğen, İrili ufaklı “şeyler” topluluğu olabiliriz pekala. Bana sorsalardı eğer, kalmak isterdim o tepenin başında. Olimpos’un dev Tanrı heykelleri gibi öylece durup seyretmek isterdim alem-i cihanı. Bilinmeyene aldığım yola tercih ederdim o şiirsel yalnızlığı. Kimse sormadı. Ah Apareka! Merak ediyorum, böyle kıyametlerce nereye sürüklendiğimizi ve de ömrümüzü hangi sanrı uğruna hunharca tükettiğimizi. Kalmadı insanın ayak sürdüğü hiçbir yerde sükunet Baş semaya, ayak toprağa kıyasıya hasret Betonlarca mesafe koyduk aramıza hakikat ile. Ve şimdi avuçlarca kapsül yutuyorsak, Sonsuz bir hevesle doldurup çantalarımızı, bir türlü tamamlanamıyorsak, Şarkılarımız ucuz kadın çorapları gibi tek kullanımlıksa, Aşklarımız plastik ve ruhlarımız bu denli teslimse kibire İşte bu yüzden, ...